İstanbul Şemsi Ahmet Paşa Camii
Şemsi Ahmet Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan tarihi bir camidir. Cami, Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Tarihçe
Şemsi Ahmet Paşa Camii, 1580 yılında Sadrazam Şemsi Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami, Mimar Sinan'ın öğrencisi Davut Ağa tarafından inşa edilmiştir. Yapımında kesme taş ve tuğla kullanılmıştır.
Fiyat Politikası
Şemsi Ahmet Paşa Camii, ziyaretçilere ücretsiz olarak açıktır. Cami, ibadet etmek isteyen herkesi kabul etmektedir.
Önemli Özellikler
- Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örneklerinden biri
- Mimar Sinan'ın öğrencisi Davut Ağa tarafından inşa edilmiştir
- Kesme taş ve tuğla kullanılarak yapılmıştır
Şemsi Ahmet Paşa Camii, tarihi ve mimari açıdan önemli bir yapıdır. İstanbul'u ziyaret eden herkesin mutlaka görmesi gereken bir yerdir.Siteyi ziyaret et
Etiketler
İstanbul Üsküdar Şemsi Ahmet Paşa Camii Yorumlar - 1
İnceleme Ekle ve Değerlendir
Öne Çıkan Şehirler
Türkiye'nin her şehrini keşfetmek için en iyi kaynak burada. Kullanıcılarımızdan ve dostlarımızdan gelen önerilerle, Türkiye'nin dört bir yanındaki şehirler hakkında en güncel bilgilere sahip olun. Her şehrin kendine özgü güzelliklerini, lezzetlerini ve sürprizlerini keşfedin. Türkiye'nin her bir şehrini daha iyi anlamak için buradayız. Planlarınızı yaparken rehberimize göz atın ve unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşayın. Türkiye'nin çeşitliliğini ve zenginliğini keşfedin. Bize katılın ve Türkiye'nin şehirlerine dair içeriklerimizden ilham alın.
user353232
İstanbul Şemsi Ahmet Paşa Camii, Osmanlı mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Caminin detaylı süslemeleri ve zarif mimarisi göz kamaştırıcıdır. İç mekanı da oldukça etkileyicidir ve huzur verici bir atmosfere sahiptir. Tarihi ve kültürel bir miras olan bu cami, İstanbul'un önemli simgelerinden biridir. Kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.
15 Kasım 2024Bulent Samsunlu
Üsküdar'ın en güzel camilerindendir. Üsküdar Salacak tarafı ve sahilde olan Cami İstanbul Boğazı'nın Marmara'ya açıldığı bir noktadadır. Karşısında da Galata Köprüsü ve Haliç uzanır. Şemsi Paşa'nın Üsküdar'a bakan tarafında yani eski tütün fabrikasının yerinde bir de Sarayı vardı. Yaptıranı Vezir Şemsi Ahmed paşa. İnşa tarihi 988 yani 1580. Mimarı Mimar Sinan'dır.Şemsi Paşa'nın Türbesi Cami'nin sol yanında bitişiktir ve denize bakar. Cami ile Medrese arasındaki avlu bölümünde bir su deşarj rögarı vardır. Bu Mimar Sinan'ın yaptığı eserlerin tümünde tek örnektir. Cami denize yakın olduğu için lodoslu havalarda, avlu duvarını aşıp pencerelerden Cami'ye giren deniz suyu bu rögar vasıtasıyla denize tahliye edilir. Cami avlusu L planında olup avlu kapısından girişte solda görülmeye değer bir tarihi çeşme su haznesi vardır. L şeklindeki hazirenin Cami kıble duvarı ile avlu duvarı arasında 15 kadar tarihi kabir ve taşları vardır. Bu kabirler son restorasyonda meydana çıkarıldı. Ayrıca çıkarılan bazı tarihi mermer taş eşyalar duvarlara monte edilerek güzel bir görünüme kavuşturulmuştur. Cami'nin minaresi kesme taştan, tek şerefeli ve şerefe korkulukları mermer şebekelidir. Bu Cami'ye ve minareye Kuşkonmaz denir. Cami İstanbul Boğazının Marmara'ya açıldığı bir noktadadır. Karşısında da Galata Köprüsü ve Haliç uzanır. Yani bu nokta, üç denize bakan ve bunların rüzgârlarını alan yerdedir. Hiçbir canlı insan dâhil, rüzgâra karşı kendi isteğiyle uzun zaman durmaz. Hele kuşlar ve diğer hayvanlar rüzgârı sevmezler. Hatta çok kalırsa ölürler. Böyle çok rüzgârlı bir yerdeki camiye de, elbette hiçbir kuş konmaz. Cami tek kubbeli küçük bir mekândır. Hela girişinde tarihi ve güzel su haznesi vardır. Harim girişi yanları açık antre şeklindedir. Harim kapısı üstünde mahfil vardır. Pencere üstü, kubbe ve duvar yazı Kabartmalı tek örnektir.Sahilde eşsiz bir ecdad yadigarıdır.
2023:10:26 17:41:27Furkan Mert YİĞİT
Merhabar, İstanbul’da XVI. yüzyılın son çeyreğinde inşa edilen külliye. Müellif: EBRU KARAKAYA Üsküdar sahilinde kendi adıyla anılan semtte cami, medrese (dârülhadis) ve türbeden meydana gelen küçük bir külliye olup 988 (1580) yılında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Bânisi eski Şam Beylerbeyi Vezir Şemsi Ahmed Paşa’dır. 1894 depreminde oldukça fazla zarar görmüş ve ertesi yıl tamir edilmiştir. Cumhuriyet dönemine harabe halinde ulaşan caminin minaresi kaideye kadar yıkık, cami ve medrese kubbeleri çatlak, kurşun kaplamaları çalınmış, türbe duvarı ve tonozu yıkıktı; camları kırılmıştı ve medresesi hayvan barınağı olarak kullanılmaktaydı. Mustafa Kemal Atatürk tarafından külliyenin restorasyonu emredildikten sonra onarımı 1940-1943 yıllarında Vakıflar Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiş, 2007-2008’deki son onarımda deniz yönüne tehlikeli bir eğim gösteren minaresi aslına uygun biçimde tamir edilmiştir. Külliye kesme taştan yapılmış, demir şebekeli pencereleri olan bir çevre duvarının içinde yer alır. Bu duvar üzerinde biri doğu, diğeri kuzey (deniz) yönünde bulunan basık kemerli iki kapı ile avluya geçilir. Avlunun orta kısmında yer alan cami 8 × 8 m. boyutlarında kare planlı ve üstü tek kubbeyle örtülü, tamamen kesme taştan bir yapıdır. Kuzey ve batı cephelerinin önünde on adet ince sütunla desteklenen düz çatılı bir son cemaat revakı dolanır. Batı köşesinde tek şerefeli zarif minaresi yükselir. Kırmızı ve beyaz taşlardan örülmüş kapı kemerinin üzerinde yer alan dört mısralık sülüs yazılı kitâbedeki manzume şair Ulvî’ye aittir. Kitâbenin son beyti 988 yılını verir. Caminin 8,20 m. çapındaki kubbesi kalın duvarlar üzerine oturan, köşeleri stalaktitli, tromplu ve yüksek kasnaklıdır. Altta dikdörtgen söveli, üstte sivri kemerli ve dairesel biçimli iki sıra kubbe kasnağında kemerli küçük pencereleri vardır. Üst sıra pencereleri dekoratif alçı şebekeli ve revzenlidir. Mermer mihrabı mukarnas yaşmaklıdır. Ahşap minberi ve vaaz kürsüsü yenidir. Kubbe içi ve kasnağı rûmî, palmet gibi klasik motifler kullanılarak meydana getirilmiş çok renkli kalem işi süslemeye sahiptir. Kubbedeki celî sülüs yazılar İsmail Hakkı Altunbezer tarafından yazılmıştır. Cami ile son derece uyumlu biçimde inşa edilen kesme taş minaresinin şerefe altı stalaktitlidir. Halkın “Kuşkonmaz Camii” diye andığı Sinan’ın bu küçük, fakat son derece zarif ve orantılı yapısı genellikle külliyenin planı asimetrik olsa da âhengi bozan bir görüntü teşkil etmez. Külliye inşa edilirken 1580 yılında vefat eden Şemsi Ahmed Paşa’nın türbesi caminin deniz yönüne doğru olan kuzeydoğu cephesine bitişiktir. Türbe kapısı üzerinde bulunan, iki satır halindeki dört mısralık sülüs yazılı kitâbede tarih yoktur. 4,5 × 4 m. boyutlarındaki türbe bir aynalı tonozla örtülüdür. Kemerli kapısı kuzeybatı cephesinde yer almakta, diğer cephelerinde iki kat halinde üç sıra pencere bulunmaktadır. Alttaki pencereler dikdörtgen söveli, üsttekiler sivri kemerli ve petek şeklinde alçı şebekelidir. Türbenin harime bakan güneybatı kenarı geniş kemerli bir açıklık halinde olup bronz bir şebekeyle camiden ayrılır. Türbenin içindeki sanduka 1984 yılında yapılmıştır. Caminin doğu kısmındaki küçük hazîrede çoğunluğu XVIII. yüzyıla ait mezarlar bulunmaktadır. İç avluyu batı ve güney yönlerinden sınırlayan medrese “L” şeklinde iki kanattan meydana gelir. Batı kanadının merkezî kısmında yer alan 7 × 7 m. boyutlarında, yüksek kasnaklı bir kubbeyle örtülü dershane on iki adet kare planlı, 3 × 3 m. boyutlarında, kubbeyle örtülü hücrelerden oluşur. Bu bölümün önünde baklava başlıklı on sekiz sütunun taşıdığı sivri kemerli, düz çatılı bir revak yer alır. Dershane ve medrese hücreleri çift sıra pencere ile ışık alır. Medresenin inşaatında cami ve türbeden farklı biçimde kesme taşın yanında tuğla kullanılmıştır.
2023:12:29 19:54:42Batu Semerci
Kuşkonmaz cami denilmesinin sebebi :Üsküdar’da sahil şeridinde bulunan Şemsi Ahmet Paşa cami diğer bilinen adıyla kuşkonmaz cami 1580 yılında Şemsi Ahmet Paşa tarafından mimar Sinan’a yaptırılmıştır titizliği nedeniyle üzerine kuşların pisletmeyeceği bir cami yapmasını istedi
2023:12:10 10:58:49Fatih Sultan Öztel
Şemsi Paşa Camii namı diğer Kuşkonmaz Camii, Üsküdar’da bulunan 443 yıllık bir cami. Denizin kıyısından gelenleri selamlayan bu eşsiz eser, hikayesiyle de dikkatleri üzerine çekiyor. Şemsi Ahmet Paşa, Mimar Sinan'ın yanına öyle bir taleple gider ki mimarbaşı kariyerindeki en sıra dışı istekle karşı karşıya kalır: "Bana öyle bir cami yap ki üstüne kuşlar konmasın. Hatta tepesinde bile uçmasınlar. Yanına yöresine zinhar uğramasınlar." Bir rivayete göre, kuş konmayan cami isteğinin arkasında paşanın temizlik takıntısı, bir başka rivayete göre de kuş fobisi var. Rüzgarların çarpıştığı noktada inşa edildi Mimar Sinan bu alışılmadık isteği gerçekleştirmek için çalışmalara hava akımlarını inceleyerek başlar. Çünkü kuşların hava akımları sayesinde uçabildiğini bilir. Büyük mimar, uzun uğraşlar sonucu rüzgarların çarpıştığı noktayı bulur. Camiyi, Üsküdar’da boğazın Marmara’ya açıldığı yerde, üç denizin kesiştiği ve rüzgarların çarpıştığı bir noktada inşa eder... Şemsi Ahmet Paşa, çok istediği camisinin bitimini göremeden hayata gözlerini yumdu. Türbesi, bugün caminin avlusunda bulunuyor. Üsküdar’ın simgelerinden olan Şemsi Paşa Cami, ramazan ayında en çok ziyaret edilen yerler arasında yer alıyor.
2023:09:02 15:36:18Fatma kalpaklı
Çok güzel bir cami ve camiyi yaptıran aile ve Osmanlı tarihi hakkında çok da güzel bir kitap var meraklıları için the merchant of Syria isimli. Huzur bulacağınız bir cami ve kitaptaki hikayeler ile birleştirince ziyaretiniz daha da keyifli oluyor...
2023:09:23 18:21:25