Elazığ İmam Efendi Türbesi (Osman Bedrettin Erzurumi Hz.)
İmam Efendi Türbesi, Elazığ şehrinde bulunan ve Osman Bedrettin Erzurumi Hz.'nin kabrinin bulunduğu tarihi bir yapıdır. Türbe, ziyaretçilere manevi huzur ve ibadet imkanı sunmaktadır.
Tarihçe
İmam Efendi Türbesi, Osman Bedrettin Erzurumi Hz.'nin vefatının ardından inşa edilmiştir. Türbenin yapımı, Hz. Osman Bedrettin Erzurumi'nin manevi öğretilerini yaşatmak ve insanlara rehberlik etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Fiyat Politikası
İmam Efendi Türbesi ziyaretçilere ücretsizdir.
Önemli Özellikler
- Osman Bedrettin Erzurumi Hz.'nin kabri
- Tarihi ve manevi bir atmosfer
- Ziyaretçilere ibadet ve dua imkanı
İmam Efendi Türbesi, manevi bir atmosferde huzur bulmak isteyen ziyaretçiler için mükemmel bir seçenektir. Osman Bedrettin Erzurumi Hz.'nin manevi öğretilerini yaşamak ve dua etmek isteyen herkesi türbeye bekliyoruz.Siteyi ziyaret et
Etiketler
Tanıtım Videosu
Elazığ Merkez İmam Efendi Türbesi (Osman Bedrettin Erzurumi Hz.) Yorumlar - 1
İnceleme Ekle ve Değerlendir
Öne Çıkan Şehirler
Türkiye'nin her şehrini keşfetmek için en iyi kaynak burada. Kullanıcılarımızdan ve dostlarımızdan gelen önerilerle, Türkiye'nin dört bir yanındaki şehirler hakkında en güncel bilgilere sahip olun. Her şehrin kendine özgü güzelliklerini, lezzetlerini ve sürprizlerini keşfedin. Türkiye'nin her bir şehrini daha iyi anlamak için buradayız. Planlarınızı yaparken rehberimize göz atın ve unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşayın. Türkiye'nin çeşitliliğini ve zenginliğini keşfedin. Bize katılın ve Türkiye'nin şehirlerine dair içeriklerimizden ilham alın.
user292524
Elazığ İmam Efendi Türbesi, Osman Bedrettin Erzurumi Hz.'nin mezarının bulunduğu tarihi bir yapıdır. Türbenin mimarisi oldukça etkileyici ve görkemlidir. Mezarlık ise oldukça bakımlı ve temizdir. Ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunmaktadır. Türbenin çevresi de oldukça güzel peyzaj düzenlemeleri ile süslenmiştir. Tarihi ve manevi bir atmosfere sahip olan bu mekanı ziyaret etmek oldukça etkileyici bir deneyim olacaktır. Puan : 5
13 Eylül 2024Muhammed Yusuf
Türbesi içerisinde başka kabirler de mevcut. Arabayla yanına kadar çıkabilirsiniz. Orada sizi karşılayacak olan sokak hayvanlarına bir şeyler götürmeyi unutmayın :)
2023:01:25 07:35:14Taha Ekinci
İmam Efendi Hazretleri (d.1858 / ö.1922)Harput'ta yetişen büyük velilerdendir. 1274 (m.1858) yılında Erzurum'da doğdu. Kars'ta üçüncü tabur imamlığı yaptığı için "İmam Efendi" diye meşhur oldu. Asıl adı, Osman Bedreddin'dir. Babasının adı ise Seyyid Selman Sukûtî'dir. Çok küçük yaşta öğrenime başlayıp, dokuz yaşında hafız oldu. Kısa zamanda gerekli ilimleri tahsil ederek akranları arasında dikkat çekici bir yere geldi. Çok zeki olan ve yörede tahsil edilecek ilimleri yeterince tahsil eden İmam Efendi, bildiklerine doymuyor, daha fazlasını istiyordu. Yörede kendisini tatmin edecek bir âlim yoktu. İşte tam bu sırada Buhara'dan kendisini yetiştirecek büyük âlim ve Allah dostu yola çıktı. Bu zat, Seyyid Ahmed Meramî Hazretleri'dir. Buhara'dan yola çıkan Hazret, Erzurum'a kadar gelip, Hasankale ilçesinin Bevelkâsım köyüne gelip bu köyde imamlık görevine başladı. İlmî seviyesi kısa zamanda farkedilip, çevreye yayıldı. Yana yakıla ehil âlim arayan İmam Efendi de Hazreti duyanlar arasında idi. En kısa zamanda yolunu bulup Seyyid Ahmed Meramî Hazretleri'nin huzuruna geldi. Hazret bu gencin yetiştirilmesi için kendisine işaret edilen kimse olduğunu anladı. "Merhaba, hoş geldin Hafız Osman Bedreddin!" dedi. İlk defa görüştüğü zatın kendisini nereden tanıdığını merak edip hayretler içinde kaldı. Seyyid Ahmed Meramî Hazretleri ondaki istidadı görüp, talebeliğe kabul ettiğini bildirdi ve şöyle dedi: "Şunu bilesin ki, ilmin uçsuz bucaksız yolu, sonunda insanı Allah'a ulaştırır. İlmîn muhtelif sahneleri ve safhaları vardır. Bizim sana vereceğimiz ilim, Tasavvuf ilmidir. "Üzülme! Allah bizimledir" buyurulan ayet-i kerimenin tefsirine göre halik ile mahlûk arasında kavuşturucu bir rabıta vardır. Bundaki mana ve hikmet: "Oku, Malikini unutmazsa, bitmez tükenmez nimetlere kavuşur. Bu mananın tekâmülü ve tesanütü ise huzurdur. Huzur. Allahü Teala'yı hiç unutmamak demektir." Hafız Osman Bedreddin Efendi bundan sonra her gün ders almak üzere hazretle anlaştı ve Erzurum'a döndü. Bundan sonra Osman Efendi Belvar köyünde kalmaya başladı. Her gün üç saatlik mesafedeki Bevelkasım köyüne gidip dersini alıyor, dönüyordu. Bu şekilde hocasının derslerine devamı yıllarca sürdü. İmam Efendi, tahsil hayatı boyunca hocasının birçok kerametine şahit oldu. Kendisi talebeliği sırasında Erzurum Rusların işgaline uğradı. Rus işgalini dağıtmak için Erzurumlular yediden yetmişe harekete geçtiler. Bir sabah ezanını Osman Bedreddin Efendi okuyarak halkı harekete hazır hale getirdi. Rus askerleri Aziziye Tabyalarından püskürtüldü. Bu sırada Osman Bedreddin Efendi'nin silahsız olarak taşla mücadele ettiğini, attığı her taşın bir düşman askerini öldürdüğünü, taşı almak için yere eğilmediğini, taşların kendi kendine eline dolduğunu çevresinde bulunanların hepsi görüyordu. Nene Hatun olarak bilinen Hatice Hanım da İmam Efendi'nin bu kerametini görenler arasında idi. Bu durumu gören Ordu Kumandanı Gazi Ahmed Muhtar Paşa, İmam Efendi’yi ordu içinde tabur imamı olarak görevlendirdi. İmam Efendi bu görevde iken meşhur velilerden Seyyid Tahâ-i Hakkari Hazretleri’nin oğlu ve halifesi Seyyid Ubeydullah, Mevlanâ Hâlid-i Bağdadi Hazretleri'nin halifelerinden Küfrevî Şeyh Muhammed, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî, Erzincanlı Terzi Baba Hazretlerinin halifelerinden Hacı Fehmi efendilerle sohbet etme şerefine erişti. Görevli bulunduğu taburu 1882 yılında Palu'ya nakletti. Bu sırada son mürşidi Mahmud Sâmîni Hazretleri'ne kavuştu. Mahmud Sâmîni Hazretleri, İmam Efendi'nin hallerini talebelerine bir bir anlattı. Onu öven sözler söyledi. Bir gece İmam Efendi'ye rüyasında şöyle dedi: "Hafız, kurban! Ben seni bekliyorum. Sen de bizi arıyorsun. Sana verilmesi gereken emanetin altında kudret ve kuvvetim azaldı. Gözüm yoldadır. Bu kadar saklanmaya ve naz etmeye sebep nedir? Yeter artık gel bana!" Bundan sonra peşpeşe buna benzer rüyalar gördü. Son rüyasında mürşidine kavuşmak için, Palu'da Şeyh Mahmud Samini Hazretleri'ne varması emredildi. Palu'da kendisini Mahmud Saminî Hazretleri müridleri ile birlikte karşıladı. Bundan sonra hayatını mürşidinin yanında geçirdi...
2021:02:10 18:41:09Hakan Arpa
Türbesi Harput Meteris mezarlığındadır. Asıl ismi Osman Bedrettin Erzurumi'dir. Halk arasında İmam Efendi ismiyle bilinir. 1858 yılında Erzurum'da dünyaya gelmiştir. İlk derslerini Erzurum'daki hocası Mehmet Tahir Efendiden alır. Dokuz yaşında iken Kur'an-ı Kerim'i ezberler ve hafız olur. Gittiği medresede sarf ve nahiv dersleri alarak Arapçayı öğrenmeye başlar. Arapçayı öğrendikten sonra tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerine yönelir. Palu'da medfun Mahmud Samini Hazretleri’nin halifelerindendir. 1877 Osmanlı - Rus savaşına katılan Osman Bedrettin Hazretlerine bir gün rüyasında hiç tanımadığı bir zat şöyle der: “Hafız kurban! Ben, seni bekliyorum. Sen de bizi arıyorsun. Sana verilmesi gereken emânetin altında kudret ve kuvvetim azaldı. Gözüm yoldadır. Bu kadar saklanmaya ve naz etmeye sebep nedir? Yeter artık gel bana!” Bu rüyadan sonra merakla, rüya rahmanî mi diye düşünmeye başladı. Kendini davet eden zât kimdi ve nerede idi? Ertesi gün bir rüya daha gördü. Rüyasında dört mübarek zât ile karşılaştı. Bu zâtlar, Behâeddîn Buhârî, Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî, Ali Sebdî ve Vehbî-yi Hayyâtî yâni Terzi Baba hazretleri idiler. Ona şöyle buyurdular: “Aradığını Palu’da bulacaksın. Palulu Şeyh Muhammed Sâminî’nin dâvetine icabet et!” Bu işaret üzerine Palu’ya hareket etti. O yolda iken Muhammed Sâminî hazretleri de dergâhından Palu’ya gidip, beklediği talebenin kendisine gelmekte olduğunu söyleyerek talebeleri ile birlikte karşılamaya çıktı. Karşılaştıkları yerde onu şefkat ve muhabbetle bağrına bastı. Sonra onu dergâhına götürüp misâfir etti. Fakat Mahmûd Sâminî hazretlerinin tütün içmesi ve rahatsızlığı sebebiyle gözlerinin çapaklanması dikkatini çekmişti ve “bir şeyh nasıl tütün içer, gözleri çapaklı nasıl böyle dolaşır” diye kalbinde şüpheler ve aklında soru işaretleri olduğundan Hâfız Osman Bedreddîn önce inâbeye (tasavvufi olarak şeyhin müridi olup tarikat dersleri almak) yanaşmadı. Bu nedenle birkaç günlük misafirlikten sonra ayrılmaya niyetlendi. Osman Bedreddin’in kalbindeki ve aklındaki bu karışıklığa neden olan sorulara manevi olarak vâkıf olan Şeyh Samini Hazretleri, ayrılıp gitmeye niyetli Osman Bedreddin hazretlerine soğuk bir kış günü sabahında: - Hâfız, Evladım! Tütünün imana zararı var mıdır? diye sorar. İmam Efendi: - Hayır efendim yoktur. -Peki gözdeki çapağın abdeste zararı var mıdır? İmam Efendi bu sorulardan Şeyh Samini hazretlerinin kalp gözünün açık olduğunu anlayarak mahcup bir tavırla: -Yoktur, efendim! diye cevap verir. Şeyh Samini Hazretleri "Doğrudur evladım! Hadi bakalım, bugün misafirlerimiz gelecek bahçedeki bağdan misafirlerimiz için biraz üzüm topla, getir! " der. İmam Efendi bu isteğe şaşırır. Çünkü üzüm mevsimi değil ve her yer karla kaplıdır fakat yine de bağa gider, karlarının altındaki üzüm bağındaki asmaları yoklar, yaprakları dökülmüş kurumuş asmalardan başka bir şey yoktur. Geri döner ve Şeyh Samini Hazretlerine durumu izah eder. Şeyh Samini Hazretleri "Evladım, tekrar git bak! Bakan gözle değil, gören gözle bak !" diye söyler. İmam Efendi tekrar bağa gider ve çok farklı bir manzarayla karşılaşır. Karların altında yaprakları yemyeşil, üzümleri tam olgunlaşmış bir bağ görür. Bu apaçık kerâmet karşısında, eksikliğin şeyhinde değil kendisinde olduğunun idrâkîne varır. İmam Efendi, üzümle doldurduğu sepeti Şeyh Samini Hazretlerine getirir ve af dileyerek Samini Hazretleri'nin müridi olur ve kısa bir süre içinde icazet alır. İmam Efendi Hazretleri, Harput ve civar ahalisi için gerek eserleri, gerekse sohbet, irşâd, vaaz ve nasîhatleri ile bir feyiz kaynağı olmuştur. Gülzâr-ı Sâminî adındaki mektübâtı ve Gülbün-i irşâd ve Mecâlis-i Samîniyye adındaki beş cild kasideleri vardır. Sohbetleri üç kitab hâlinde "Sohbetname" adında basılmıştır 1924 yılında Harput'ta dar-ı bekaya irtihal etmiştir.
2018:04:24 05:59:29ozkan yunkul
İmam Efendi namı ile anılan ve asıl ismi Hafız Osman Bedrettin olan islam düşünürünün türbesi Harput'ta Meteris Mezarlığı'nın üst kısmındadır. 1858 yılında Erzurum'da dünyaya gelmiştir. İmam Efendi'nin tek mekanlı türbesinde, makam bölümünün demir parmaklıklarla ayrılmış olduğu görülüyor. İmam Efendi Türbesi büyük bir kubbe ile kapatılmış olan kare planlıdır. Sadece küçük bir pencere ile aydınlatılmaktadır. Türbe 2012 yılında Elazığ Valiliği'nce restore edilmiştir. Sohbetleri ölümünden sonra Sohbetname isimi ile 2 cilt halinde yayınlanmıştır.Etrafında Harput'un yetiştirdiği önemli kişilerin kabirlerinin bulunduğu türbe çok sayıda ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir.
2018:06:27 20:16:27Abdulhalim Durma
Anlatılır ki, Mehmed Tahir Efendi bir gün İmam Efendi'ye “Molla Hafız! Bütün bildiklerimi sana öğrettim. Ayrıca bilmediklerimi de öğrendim. Şöyle ki, bilmediklerimi sana öğretmek için önce çalışıp öğrenmeye mecbur kaldım. Bundan ötesine gidemiyorum. Artık senin, ilmi benden daha fazla bir hocaya devam etmen gerekiyor. Bugünden itibaren ders vermeyeceğim”, der.
2020:03:19 12:09:43