Diyarbakır Surları
Diyarbakır Surları, Diyarbakır şehrinde bulunan tarihi surlardır. Bu surlar, M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmiş olup, şehrin tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Tarihçe
Diyarbakır Surları, Pers İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir ve zamanla farklı medeniyetler tarafından genişletilmiştir. Surlar, Roma, Bizans, ve Osmanlı dönemlerinde de çeşitli tamiratlar görmüştür.
Fiyat Politikası
- Giriş ücreti: 10 TL
- Rehber eşliğinde tur ücreti: 50 TL
Önemli Özellikler
- Dünya Mirası Listesi'nde yer alması
- Uzunluğu 5.8 km olması
- 20 burç ve 4 kapıdan oluşması
Diğer tarihi surlardan farklı olarak, Diyarbakır Surları hem tarihi hem de mimari açıdan benzersiz bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, şehri ziyaret eden herkesin mutlaka bu tarihi yapıyı görmesini öneriyoruz.Siteyi ziyaret et
Etiketler
Diyarbakır Sur Diyarbakır Surları Yorumlar - 1
İnceleme Ekle ve Değerlendir
Öne Çıkan Şehirler
Türkiye'nin her şehrini keşfetmek için en iyi kaynak burada. Kullanıcılarımızdan ve dostlarımızdan gelen önerilerle, Türkiye'nin dört bir yanındaki şehirler hakkında en güncel bilgilere sahip olun. Her şehrin kendine özgü güzelliklerini, lezzetlerini ve sürprizlerini keşfedin. Türkiye'nin her bir şehrini daha iyi anlamak için buradayız. Planlarınızı yaparken rehberimize göz atın ve unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşayın. Türkiye'nin çeşitliliğini ve zenginliğini keşfedin. Bize katılın ve Türkiye'nin şehirlerine dair içeriklerimizden ilham alın.
user284939
Diyarbakır Surları tarihi ve kültürel bir miras olarak oldukça etkileyici ve görkemli bir yapıya sahip. Surların içinde yer alan tarihi yapılar ve dar sokaklar, ziyaretçilere geçmişe doğru bir yolculuk yapma imkanı sunuyor. Ayrıca surların üzerinden şehri kuşbakışı görmek de oldukça etkileyici bir deneyim. Ancak, surların bakım ve restorasyon ihtiyacı olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Genel olarak Diyarbakır Surları'nı ziyaret etmek, şehrin tarihini ve kültürünü daha yakından tanımak için harika bir fırsat sunuyor. Puan : 4
5 Eylül 2024Elif Yaren
"sur içinin içi" olarak nitelendirdiğim gördüğümde büyülendiğim ve huzurun noktası olarak gördüğüm tarih ve doğanın iç içe olduğu muhteşem yer. Surların etrafta sarılı olması, ilerledikçe güzel manzaraya tanık olmanız ve yanınıza manzarayı alıp yürüyebileceğiniz uzun bir yol.. Hz. Süleyman Camii ve müzelerin bulunduğu bu güzel yeri gezmeden gitmeyin💚
2023:09:15 09:15:39Yunus Orhan
Diyarbakır Surları, günümüzdeki şekli ile 346 yılında Bizans İmparatoru II. Constantinus döneminde yapılmıştır. Ancak o zamanki surların şimdiki Gazi Caddesi'nden geçen batı kesimi 367-375 yılları arasında, şehre gelenlerin artmasının üzerine yıktırılmış ve surlar şimdiki şekliyle genişletilmiştir
2024:01:05 13:19:13Gezen Turist
Diyarbakır Tarihi Diyarbakır denizden 650 m, Dicle Nehrinden 100 m. yükseklikte, Güneydoğu Anadolu'nun orta kısmında, Mezopotamya'nın kuzeyinde yer almaktadır. Çevresi yüksekliklerle çevrilen şehrin ortası çukur bir havza durumundadır. Diyarbakır havzasının ekseninde kuzey-güney doğrultulu uzanan Dicle Nehri, güneybatısında ise Karacadağ kütlesi bulunmaktadır. Doğu ve batıyı birleştiren bir noktada Dicle Vadisine hakim bir tepe üzerinde konumlanan Diyarbakır, Karacadağ'dan Dicle'ye kadar uzanan geniş bazalt platosunun doğu kenarında; Karacadağ lavla¬rının bittiği Dicle Vadisinin batısında yer almaktadır. Uzak bölgeleri denizlere ve liman şehirlerine bağlayan ana yollar üzerinde kurul¬muş olması ile Akdeniz sahillerini Basra Körfezine, Mezopotamya'yı Karadeniz sahillerine bağlamaktadır. Coğrafi konumundan ötürü oldukça verimli topraklara sahip olması ve ana ulaşım yollarının kavşak noktasında bulunması ile Diyarbakır; pek çok medeniyetin izlerinin yer aldığı bir merkez haline gelmiştir. Diyarbakır şehrinin ne zaman kurulduğu ile ilgili elimizde kesin bir bilgi yoktur. Yalnız şehrin yönetim merkezi olarak kullanılmış olan İç Kale'de yer alan Amida Höyükte(Virantepe) yapılan yüzey araştırmalarında MÖ. 3 binlerde bölgeye egemen olan Hurrilere dair izlere rastlanmıştır. Dolayısıyla MÖ. 3 binlerden günümüze kadar şehir merkezi değişmeden yerleşim görmesi açısından Diyarbakır önemli bir örnektir. Diyarbakır;Fırat ve Dicle'den ismini alan Mezopotamya'da"Bere- ketli Hilal” olarak nitelendirilen bölgenin “iki uzak ucunun birleştiği, kuzeye doğru en çok sokulduğu ve en büyük genişliğe eriştiği orta kesimini oluşturmuştur." Verimli toprağı ve toprağa hayat veren Dicle Nehri ile tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar; birçok ilke ev sahipliği yapmış, uygarlıkların doğuşuna ve yok oluşuna ta¬nıklık etmiş, birikimi ile kültürlere ışık tutmuş ve onları beslemiştir. İlk yerleşiminden günümüze kadar bölgeyi egemenliği altına alan bütün krallıklar şehri farklı adlarla anmıştır. Şehrin adı ilk ola¬rak Asur hükümdarı Adad Nirari I (MÖ.1316-1281) ye ait bir kılıç kabzasında 'Amidi' veya 'Amedi' olarak geçmektedir. Bu adın kente ilk yerleşen Hurilerden (Subartu) kalma olduğu kabul edilmektedir. Roma kaynaklarında da şehrin adı 'Amid' ve 'Amida' diye geçmek¬tedir. Bölgenin yerli halklarından olan Süryaniler ise şehri 'Amid', 'Omid’, 'Emit' ve Amida diye anmaktadırlar. İslami dönemde şehir için kullanılan 'Kara Amid','Kara Hamid', 'Diyar-ı Bekir' isimleri Cum¬huriyetle birlikte 'Diyarbekir' son olarak da 'Diyarbakır' şeklinde değiştirilmiştir. Tarih Öncesi Devirlerden Günümüze; Diyarbakır'da ilk olarak Paleolitik (Eski Taş Devri) ve Mezolitik (Orta Taş Devri) devirlerdeki yaşam izlerini Silvan'da Hassuni, Ergani'de Hilar ve Eğil mağaralarında görebilmekteyiz. Günümüz¬de kazı çalışmaları devam eden ve tarihi MÖ. 11 binlere kadar inen Bismil ilçesi Ağıl köyü Aşağı Sazlık mezrası yakınlarında bulunan Körtiktepe ise bölgenin Neolitik ( Yeni Taş Devri) dönemine ışık tutmaktadır. Kazı çalışmalarında elde edilen, gelişkin alet teknolojisi kullanılarak üretilmiş olan taş kaplar ve objeler üzerinde işlenen semboller, dönem insanının yalnızca ihtiyacına yönelik malzeme üretmediğini; aynı zamanda nitelikli eserleriyle gelişkin bir kültü¬rün ilk adımlarını attıklarını görebilmekteyiz. Avcılık ve toplayıcılıkla beslenen tüketici neolitik toplulukları üretime geçmediklerinden geçici yerleşmelerde bulunmuşlardır. "Neolitik Devrim" olarak ad¬landırılan yerleşik hayata geçiş ilk olarak Ergani İlçesi Sesverenpınar köyünde bulunan Çayönü Tepesi'nde görülmektedir. Birçok ilki ba¬rındıran Çayönü Tepesi'nde MÖ.7500'den başlayan yerleşim evreleri bulunmaktadır. Çayönü Tepesini önemli kılan avcılık ve toplayıcılıktan üretime geçiş süreci ilk olarak yabani baklagillerin ve einkorn buğdayının tanınması sonucunda bunların tohumlarının ekilmesi ile başlamıştır. Üretime geçtikten sonra artı besinin elde edilmesiyle yaşam alanlarını genişletme ih
2023:07:31 06:37:31Eyüp Cava
Görülmeye değer bir yapı.Çıkarken sıkıntı yok da inerken ayakları titretiyor. Aşırı dik merdiveni.
2023:09:27 06:38:38Serkan Tunçbilek
Diyarbakır denilince ilk akla gelen yer olabilir. Tarihi dokusu ve konumu itibari ile etkileyici. Görülmesi gereken yerlerden.
2023:07:08 19:43:16